20 Eylül 2016 Salı

Kuyudaki kız

Saçları kuyunun yosunundan siyahlaşmış kız, kuyudan yukarı tırmanıyordu.             Kuyudan yukarı tırmanan kız artık tırmanırken soluklanması gerektiğini öğrendi. 
Tırmanırken soluklanmasını öğrenen kız bir an aşağı baktı.
Bir an aşağı bakan kız suyun üstünde yansıyanları gördü....
..........
Bir an aşağı bakan kız yukarı doğru tırmanmaya devam etti.Gördüklerini hiç görmemiş gibi yaparak.....
Gördüklerini hiç görmemiş gibi yapan kız bir durak buldu kendine kuyunun içinde.....Dinlendi.......
Dinlenen kız birdenbire karşısında bir cadı gördü.........
Sebepsiz çığlıklarıyla tüm kuşları kaçıran ve tüm bebekleri ağlatan......
Yosun kokulu kız içine içine ağladı sanki saatlerce ,sanki yıllarca ,sanki asırlar boyu......
Durdu....
Tüm bebekleri ağlatan cadıyı olduğu yerde bırakan kız nasıl olduğunu kendi de bilemeden başka bir kuyuya geçti.
O yosun kokulu kız şimdi başka bir kuyuda tırmanıyor......

                   

4 Eylül 2016 Pazar

Ve enkazdan kalanlar

Ve kadın gururunu ve çocuklarını alıp çıktı.
Adam enkazdan topladığı malların yarattığı haz ve bıraktığı sorumlulukların hafifliğiyle kendine yeni bir dünya kurdu.
Sanki daha önce hiç yaşamamış gibi......
Rüyadan uyanmış gibi.......
Geride birakmamış gibi yoluna devam etti.Yeniden doğmuşcasına ....
Ve kadın gururu ve çocuklarıyla sokaklarda kimsesizce yürümeye başladı.
O'nu o uzun uykudan tatlı öpücüğüyle uyandıran beyaz atlı prensi yoktu artık....
Halbuki kadın tüm hayallerini yakmıştı o evi ısıtmak için....
Ve kadın yaktığı hayalleri , bitmeyen gururu ve çocuklarıyla sokaklarda yürümeye başladı.
Ve kadın yaktığı hayalleri .bitmeyen gururu ve çocuklarıyla sokaklarda yürümeye devam etti.
Yol çok uzundu. Çıkınları küçüktü.
O çıkın yol boyunca önceleri çok küçüldü, üçüne yetmez oldu.
O kadar yalnızdılar ki bunu hiç farketmediler.
Sadece birbirlerine sarıldılar.
Ama sokak çok karanlık ve soğuktu sarılmak yetmedi.
Ve kadın gururunu yolda düşürdü sessizce
Artık ona ihtiyacı yoktu ....
Ama sokak hala çok karanlık ve soğuktu ve kimsesizce yürümeye devam ettiler.
Gelen eller vardı, yardım elleri ..
Biri hariç hepsi bir bedel istedi....
Ve kadın yaktığı hayallerini düşürdü sessizce.....
Ve kadın çocuklarıyla sokaklarda yürümeye devam etti
Ve kadın çocuklarıyla daralan sokaklarda yürümeye devam etti....
Ve kadın enkazdan kurtardığı çocuklarıyla ve vazgeçtikleriyle ve yeni eklenen küçük umutlarla sokaklarda yürümeye devam etti
Bir ışık hüzmesi yaklaşır oldu yanlarına....
Teğet geçti ......
Ve o aralar çok şey teğet geçti ..
Ve o aralar çok kızdılar ,çok ağladılar ,çok bağırdılar birbirlerine.....
Ve o aralar pek sarılmadılar...
Çok soğuktu ,hava aydınlanıyordu ama soğuk artmıştı ....
Karanlığın gidişini henüz hissetmediler....
Ve kadın çocuklarıyla aydınlanan sokaklarda umutlarla yürümeye devam
 etti
Ve kadın çocuklarıyla aydınlanan sokaklarda gerçekleşen umutlarla yürümeye devam etti
Ve kadın çocuklarıyla aydınlanan sokaklarda gerçekleşen umutlarla ve aileye katılanlarla devam etti
Ve kadın çocuklarıyla aydınlık yollarda diğer insanların yürüdüğü gibi yürümeye devam etti
Ve kadın büyüyen ailesiyle güzel ve aydınlık yollarda diğer insanların yürüdüğü gibi yürümeye devam etti...
Ve adam hiçliğin içinde enkazdan topladığı malları kaybetti
Ve adam hiçliğin içinde adını kaybetti
Ve kadın ailesiyle kurdukları yeni dünyada güzel ve aydınlık yollara yürümeye devam ediyor..........

1 Eylül 2016 Perşembe

İçten İçten

Yine erken uyandım bir sabaha ohhh dedim. Kuşların sabah sesini unutmuşum. Çiceklerime ne kadar hızlı günaydın diyormuşum,meğer...
Yine erken uyandım bir sabaha ohhh dedim.Şükretmeyi unutmuşum.
Yine erken uyandım bir sabaha ohhh dedim. Sabah çayının tadını unutmuşum. Hani herkes uyurken içileni....
Yine erken uyandım bir sabaha ohhh dedim.
İyiki varsınız demeyi unutmuşum sevdiklerime öyle içten içten.....
Yine erken uyandım bir sabaha ohhh dedim. Kendime iyiki varım demiyormuşum, sanki yıllardır....