2 Ocak 2021 Cumartesi

Köpük Masalı

Küçük kız o sabah çok erken uyanmıştı. Aslında her sabah erken uyanırdı. Gün'ün onun yüzüne doğması çok hoşuna giderdi.
Bir şey daha vardı, en sevdiği sıcak süt içmek...
öyle çok da sıcak değil canım.
Ama soğuk da olmayacaktı, hıh tamam ılık süt severdi.
Annesi sabahları onun için ılıtırdı sütü ateşin üstünde.
Hafif bir köpük  bazen biraz da kaymak birikirdi.
Kaymağı sütün içinde sevmezdi. Ekmeğin üstüne alır öyle yerdi...
Ağzının tadını da biliyordu hani...
Her sabah sütün üstündeki köpüklere bakar, orada ne nesneler bulurdu. Bazen bir at , bazen de pamuk şeker. Bazen bir kelebek, bazen de bir kitap görürdü.
Annesine seslenirdi: Anne bak köpüğün üzerinde ne gördümmmm!
Çok heyecanlanırdı. Ardından gökyüzüne bakıp hayal ederdi. İlerde , büyüyünce nasıl bir kadın olacağını...
Ama ağabeyi hep durdurdu, Onu ...
 ' Yine mi köpük hayaller' 
Üzüldüğünü ya da kalbinin kırıldığını belli etmezdi, sakince kahvaltısına dönerdi. 
İçindeki pırpır eden kelebeği söndürmeden güne başlardı.
O kelebek sanki ona hep devam et diyordu, hayal etmeye devam et.
Ve küçük kız aylarca yıllarca hayal etmeye devam etti ta ki o sabaha kadar...
O sabahta erkenden kalkmıştı. Bu sabahın başka bir sabah olduğu içine doğmuştu. 
Artık büyümüştü ama hayatı aynıydı. Artık sütü o ısıtıyordu. Yemeği o hazırlıyordu. Evden o sorumluydu. Bir talibi gelirse evlenirse ancak bu evden ayrılabilecekti.
Ne o kitaplara ne de başka diyarlara kavuşmuştu. Ama yine de her sabah ılık sütünü içiyor ve köpüklere bakıyordu.
O sabah kapı çok hızlı hızlı çalındı. Kapıyı alacaklı gibi çalan bir yaşlı kadındı. 
'Çok zor durumdayız, Ben ve oğlum yolda kaldık. Ayrıca oğlum yaralandı. Yolumuzu kestiler arabamızı yıktılar eşyalarımızı çaldılar ve onlarla mücadele eden oğlumu ağır yaraladılar'
Maya kadını dinledikten sonra onları eve davet etti. Sıcak süt ikram etti. Oğlunun yaraları iyileşinceye kadar kalmalarına izin verdi. Zaten O da annesine bakıyordu. Ağabeyi çoktan evlenip gitmişti. 
Günler geçmeye başladı. Oğlan iyileşmeye başladı. Yaşlı kadın Maya'yı çok dikkatlice izliyordu. Sabahları köpüklere ve gökyüzüne bakışını gördü.  Ve bir gün çantasından bir minik kitap çıkardı. Masanın üstüne koydu. Maya'ya   tüm içtenliğiyle yardımlarının karşılığı olarak o kitabı verdi. Dedi ki: 'Elimde yalnız bu kitap kaldı, sana daha değerli bir şey vermek isterdim ama hırsızlar hepsini aldı.' Maya çok heyecanlandı. Çok teşekkür etti ve kitabı öylece setretti.
Yaşlı kadın 'Neden okumuyorsun'diye sordu. 
Maya -' Ben okuma bilmem ki' dedi.
Yaşlı kadın : ' Kitabın kapağını aç bakalım önce' dedi
Maya heyecanla kitabın kapağını açtı ve gördüklerine inanamadı. O güne kadar hayal ettiği her şey o kitaptaydı. Sanki o resimleri kitaba o çizmişti. 
Yaşlı kadın: 'sadece resimlere değil yazılara da bak bakalım'dedi.
Maya okuyamadığını unutmuş halde yazılara  baktı ve  kitap ona hikayeyi anlatmaya başladı:
'Bir zamanlar hayal etmeyi çok seven bir kız varmış. Her gün yılmadan hayal edermiş. Çok iyi kalpli, gül yüzlü bir kızmış. Çok uzun seneler hayal etmiş ama bir gün hayallerini bulmak için içtiği sütün köpüklerinden birine binmiş ve hayallerine doğru uçmuş...
Dağları denizleri gezmiş.
Yolda bazı duraklarda uzun bazılarında kısa kalmış.
Ama hepsine hayal etmekten vazgeçmeyen kızın öyküsünü anlatmış.'
Maya'ya ne mi olmuş ....
Sütün üstündeki köpüğün üstünde ....