30 Haziran 2016 Perşembe

Yazmaktan

Yazmaktan alamıyorum kendimi demiş hep Sait Faik ....
Kendi kendime düşünürdüm küçükken nasıl bir durum ya da ruh hali diye ....İnsan istese bırakır kalemi ...
Orhan Veli de alamayanlardan kendini yazmaktan ... 'beni bu güzel havalar mahvetti ' der ya...
Sanırım bana da oldu o ....
Nasıl bir hava durumu tam kestiremiyorum ama bu ülkede yaşayıp da nasıl yazmaktan kendini alır insan bilmiyorum ...
Hergün binlerce yeni gündem ve sürekli ruh hali değişkenliği yaşayan siyasetçiler...
O da yetmezse bu değişiklikleri hazmedebilen insanlar
Nasıl alırım kendimi yazmaktan
Doğumgünümde patlama haberleriyle uyandım ben ...
Boğaz tıkanıyor bari kalem susmasin

29 Haziran 2016 Çarşamba

Farklı

Farklı olmak istedim,hep.
Neden zor olanı tercih ediyorsun diye sordular...
Sürünün içinde kalamadim
Ayrılmak demek kurtlar demekti ama özgürlüktü,özgünlüktü ....
Bana hastı.
Mutluydum
Mutluyum
Kızıl saçlı bir bebektim ben neredeyse tamamı siyah saçlı bu memlekette ...
Sanırım doğuştan bu hallerim....
Bu benim Farklı

25 Haziran 2016 Cumartesi

ayıp

Ayıplarala büyütüldüm..
O kadar çok oldular ki sonunda benden ,hayallerimden ve herşeyden büyük oldular...
Hepsini çöpe attım, olmadı. Geridönüşümle geri geldiler..
Omuzumun yüküydüler.
Kadının ayıbı çoooooook..
Diğer cinsiyette bir 'el kiri ' mevzuu var bizde zor .. bizim ellerde..bizim yurdumuzda...
Şimdi bir karar verdim .Aslında oldu biraz zaman ben bu kararı vereli...
35'ine yaklaşınca daha kolay oldu
Bütün ayıpları tuvalete attım ve sifonu çektim... Ohhhhhh

içimde

İçimde bir yerlerde gizlisin .
Hep gizlisin çünkü..
Gizlenmeyi sevdin... Kaçmayı...
Kaçmak senin işin oldu..
Hatta beyninin içindekilerden ve hatta kalbinin içindeki yavrularından, en yakınlarından,bence kendinden bile kaçtın..
İçimdesin!
Bak benim içimden kaçamıyorsun...
Hapsettim seni..
Denesene kaçmayı....
Sokak ortasında görünce kolay..
Hatta insanların içinde de..
Ama içimden kaçamazsın!
Kalbimin bir yerlerinde tutsaksın,
bir ömür boyu!
İçimdesin
               Ve
                    herşeye rağmen nasıl oluyor bilmiyorum ama
                                                                                      Seviyorum seni  hala cızlatıyorsun içimi .......
                                                                                              içimden içimden
           

20 Haziran 2016 Pazartesi

Dolap

Dolabım çok geç oldu benim.80'lerde  'çocuk odası' ya da dolabı kavramı sanki bu kadar benimsenmemişti...
Bana hep gizli oynadığım ya da kardeşim ve kuzenlerimle oynadığımız oyunları hatırlattı.
Dolaba saklanmak,bir saklambaç oyununda......Ne keyiflidir...
Ya da eskiden adına 'yüklük' denilen ,içinde yer yatağı ,yastık,yorgan konulan dolaplar vardı
Onlar geldi aklıma..
Babaannemde vardı...Beyaza boyalı...Parıl parıl parlardı...
İçine girip evcilik oynardık ...Çok genişti..
Evimizn bir odası  veya evimizin üst katı olurdu..
Çok eğlenirdim evcilik oyunuyla...Ne güzeldi..
Babaannem çok kızardı dolaba girince ama olsun ...Çok keyifliydi ...Ne güzeldi o dolap....

14 Haziran 2016 Salı

Anne Sütü

'Burnumdan geldi annemden emmidiğim süt'  derdim...
ama demiyeceğim bundan sonra..
Hep diyeceğim ki ;iyiki emmişim  annemin sütünü.
Bana da süt oldu şifa oldu.
Bir oğlum oldu.
Evladım....
Verdim ben de O'na sütümü..
Anne sütünü....
Şifa derler şifa olsun....
Korur derler her türlü hastalıktan ,mikroptan...
Koruma........
Annenin görevi.....................................

13 Haziran 2016 Pazartesi

çoooook

yoksunum ben hem çok
içim gerçekten acıyor ne kadar daha acıyacak bilmiyorum.
yoksunum ben
içim acıdıkça öfkem boyumu aşıyor..
istiyorum ki biri beni gerçekten kanatlarının altına alsın ve sarsın
yoksunum ben
yakınlarımın beni gerçekten sarmasını istiyorum.
yoksunum ben
çok kucaklamak istiyorum
yoksunum ben
dilim çirkin konuşuyor çünkü kalbimin içi çok yaralı
yoksunum ben
canım çok acıyor çoook

10 Haziran 2016 Cuma

yedeksiz

Yedek çamaşırlarla doldururum bavulumu...
Sanki hep zor durumda kalacakmışım gibi...
Her birkıyafetin yedeğini alırım...
Hep bir sağlamcılık, hep zorda kalırsam ortada kalırsam duygusu...
Kendimin de yedeği olsaydı keşke ortada kaldığım durumlar için...
Ortada öylece bırakıp gidenlerin ardındanyerine koyacağım yedeklerim olsaydı....
Mesela bir 'baba 'yedeği olmalı insanın...
Bunu öğrenmek için 16'siyına gelmesi gerekiyor.
Üstüne yemek dökülünce ortada kalmamak ,zor duruma düşmemek için hemen bavuldaki yedek elbisemi giy.iyorum.
Sırra kadem basınca yerine bir 'baba ' yedeği niye yok ?
Yemek lekesi zor durumda.........................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

bu hayatta bana kalan miras

Bir miras kalmış bana ..
Kendim ve hep kendim gibi olmam için ...
Doğru olmam için ...
Şefkatli, nazik, düşünceli....
Kendimi hep başkasının yerine koyup düşünmem için...
Nerede ne zaman kim bıraktı bu listeyi , bilmiyorum.
Bunları reddedemiyorum.
Redd-i miras yapmak istedim,olmadı....
Ben olamadım o zamanlar , başkası oldum.
Yoruyor beni yine bırakamıyorum...
Kfamın içine kodlanmış gibi bu miras ...
Hangi kağıdı nerede imzaladım, bilmiyorum..
Şefkati , doğruluğu ve sevgiyi kendime yol edindikçe başka yaftalar bindirildi üstüme...
Halan daha da bu böyle...
Ama yine açıyorum bu sabah kitabın sayfasını ve bana 'daha çok sev diyor '...
Heryerde beni karşılıyor,
Selamlıyor bana kalan mirasım...
Peşimi bırakmıyor ...
Yadigar olmuş bana
Atalarımdan