29 Kasım 2016 Salı

Yolculuk

Pembe bir gemi yanaştı limana..
Hangi ağaçtan yapılmıştı,hatırlamıyordu kimse...
Yolculuk başlamadan önce gelin gibi süslediler, onu...
O kadar güzel bir pembeydi ki;
Bulutlar bile pembeleşti , onu görünce..
Masmavi denizin üstünde dalgalar üzerinde dans eden bu geminin  yolculuğu
O pembe bulutlar açıldıkça devam etti...
Pamuk gibi yumuşacık o tatlı bulutlar
Ne güzel bir yoldaş oldular ona..
Bu hazin, mutlu ,sıkıcı, neşeli ,yaşam gizli
Yolculuğunda.....

27 Kasım 2016 Pazar

Küba

Bütün filmlerde halk çok fakirdi.
Ama o gülen gözleri görünce o kadar şaşırırdım ki her defasında....
Badanaları soyulmuş duvarlar..
Hava hep sıcak...
Kapitalizmin göstergesi olan herşeyden eksik...
İşte tam da o yüzden gözlerinin içi gülüyor,
insanların....
İhtiyaç duymadıkları yani aslında ihtiyaçlarıymış gibi birileri tarafindan hissettirilmedikleri için ....
Musmutlulardı ....
Kelimenin tam anlamıyla....
Oradaki evlerden birinde bir oda ..
Bir saksı Atatürk çiçeği de koyarsam
Tam olacak ....

26 Kasım 2016 Cumartesi

Ekmek


Ekmek parası içindi herşey.. 
O boğazlardan sıcak çorba geçsin diye...
Öyle derdi babaannem...
Annem niye gitti işe diye sorunca..
Ekmek parası için deyince,
Nutkum tutulurdu ,başka soru soramazdım...
Ne kadar içi dolu bir laftı,ekmek parası...
Alın teri...
Nimete verilen kıymeti hatırladım..
Çok kıymetliydi;çalışmak , üretmek...
Amacı çok kutsaldı; eve ekmek getirmek...
Heveslenince erken yaşta çalışmaya ,
Önce elin kalem tutsun dediler...
Kalem tutan eller, okuyanlar
Ekmek tutan eller, çalışanlar...
Manası derin olunca...
İnsanın içinden verdiği değer de çok oluyor, sanki...
Ekmek kelimesi ,ekmeğin kendisi değerini yitirince,
Hepsinin değeri uçup gitti...

Yardım

Nedense aciliyet kelimesini anımsattı ,bana
Yardım...
Zaten karşılıksız iyilik demekmiş...
Acil bir durumda yapılan bir iyilik için
Karşılık beklenir mi ...
Aaa pardon kafam karıştı ,
İyilik karşılıksız yardım demekti..
Ne farkeder ki;
Yardım ya da iyilik karşılık beklenerek yapılabilir mi....
Fayda hesabı güderken yardımın aciliyeti kaçmaz mı.......
Yardım olsa olsa bir dost eli olur,bence
Senin hiç beklemediğin biranda yanıbaşındadır...
Bazen cismen , bazen manen....
Yardım hem sıcacık hem de kucaklayan .....

22 Kasım 2016 Salı

Yara

Çocukluğum geldi aklıma...
Hepimiz yaptık, ben de yaptım.
Yaraların kabuklarını kopardım hep..
Nasıl acır öyle ....
İlk düştüğümde acımazdı o kadar..
Öyle bir haleti ruhuyem var ki;
O kabukların hepsini koparttım vücumdumdaki
Acısını böyle somutlaştırabildim ancak...
Geçerken bu tünelden acının bu tadıyla yüzleşmek varmış..
Kabukları koparılmış yaralarımın yeniden kabuk bağlamasını beklemek..
Şimdiki görevimin tanımı..
Bu sefer o kabukların kurumasını izin vermeyi öğrenmeliyim...
Alışıyorum ,bekliyorum...
Sabırmış ,sabırmış...
O aradığım erdem ...
Yaraların iyileşmesine izin verme sabırı...

20 Kasım 2016 Pazar

Fesleğen

Fesleğenler o kadar tazeydi ki, yazık edilmemesi lazımdı...
Çok tazeydiler , onların dilinden anlayan birine ihtiyaçları vardı..
Çarçur edilemezlerdi..
Çok pişerse acı olurdu sos,
Az pişerse yavan ...
Tavında ve tadında olmalıydı..
Ama ahçı anlamıyordu malzemeden..
Yaktı fesleğenleri ne çıtırlığı kaldı ..
Ne de o uzaktan mest eden kokusu..
Bütün tazeliğini ve kokusunu harlı bir ateşte kaybetti...

16 Kasım 2016 Çarşamba

Ev

Ev
Güzel ev evim
Sıcacık, kutu gibi
Pembe panjurları yok ama
Ruhu pembe evimin ruhu
Evimizin ...
Bizim evimiz...
Üçümüzün evi...
Pek yakında sinemalarda...
İstiyoruz...
İçimden bir ses yaklaştığımızı söylüyor..
Gelecek program afişine henüz giremedik
Olsun pek yakında da varız
Umudumuz var
Çatımız da  olur

14 Kasım 2016 Pazartesi

Düşünmeden

Düşünmeden konuştum
Düşünmeden çok konuştum
Kırdım döktüm kızdım
Demek isterdim ama
Aslında hepsini içimden çok düşündüm
Çok incindim
Çok acıdı
Çok acıyınca sonunu hiç düşünmeden konuştum...
Düşünmeden yaşadım demek isterdim
Düşünmeden verdim vermenin sınırını bilmedim
Düşünmeden vermekle egomu tatmin ettim yıllarca...
Sonunda bana kalanlarla kuyulara sığındım
Güneşe kapattım gözümü
Eyleme kapattım beynimi
Gerçek bir sevgiye kapattım yüreğimi
Gelen sevginin ve merhametin yerini unuttum
Düşünmeden yaşamayı tatmak istedim yapamadım
Kendime küstüm
İçime küstüm
Dünyanın başka yöne döndüğü bir gün uyanmak üzere bir gaflet uykusuna yattım
Uykumda bana uyanmam için seslenenler oldu
Anne diye
Canım diye
Gel arkadaşım diye
Bir kahve içelim diye
Hatırlar çok birikmeden uyandım
O güzel sesiyle beni çağıranlar
Elimi bırakmasın diye
Anne  sesiyle seslenen o güzel çocuk
İçine küsmesin diye
Sonra hiç düşünmeden uyandım
Sonra hiç düşünmeden saçmaladım
Daha sonra hiç  düşünmeden güldüm öyle
Hiç düşünmeden koştum,oynadım , zıpladım
Hiç  düşünmeden

13 Kasım 2016 Pazar

Kedi

Minik sarman kedicik
Ne güzel bakıyorsun
Ne kadar derin
Sanki düşüncelerimi duyuyorsun
Korkuyorum kendi düşüncelerimin duyulmasından
Sanki hep ayıp şeyler düşünür gibi
Kaçırıyorum bakışlarımı senden
Duruluğa o kadar uzak kalmışım ki
Senin bakışından kaçıyorum
Minik sarman kedicik
Ne güzel dürtüyorsun beni patinle
Gerçek burada kaçma diyorsun
Ne güzel anlatıyorsun herşeyi
Minik sarman kedicik

12 Kasım 2016 Cumartesi

Maya

Maya herşeye çocukları için katlanmisti...
Çocukları için fedakarca çekti o adamı
Çocukları içindi tüm çile..
Çocukları için bekledi evden kovulmayı..
Çocukları için kovulunca sadece gururunu aldı ve çıktı..
Çocuklarının okul masrafını gururuyla karşılayabilirdi...
Herşey çocuklar içindi
Kırmızı gül getiren o adamı affetmek
Çocukları için defalarca kavga etti
Çocukları için kariyerinden vazgeçti
Çocukları için oynadı aşk oyununu...
Çocukları için defalarca terkettiği evine ayaklarına kapanılmanın yüksek egosuyla döndü
Çocukları için ....
Mara ve Maya çocukları  için oynadılar bu aşk oyununu...
Filler gibi tepiştiler yıllarca...
O mağarada çocukları için yankılandı kavga sesleri ...
Ve o koca fırtınada büyüyen ve onlar  için yapılan fedakarlıklara rağmen  gürültücü,agresif ve yıkıcı bu çocuklar ....
Maya herşeye çocukları için katlandı...
Tüm hayatı bunu çocuklarına anlatmakla geçti...
Maya  herşeye çocukları için katlandı...
Ve tüm hayatı bunu kendine kanıtlamakla geçti
Maya  herşeye çocukları için katlandı
Ve tüm hayatı bunu gördüğü herkese anlatmakla geçti
Mayanın şimdi bir torunu var
Ve tüm hayatı dünyanın en fedakar annesi ve en iyi ananesi olduğunu kanıtlamakla geçiyor

Sakin

Sakin
Sakinim artık herşeye
Sakinlik neyi geitirir
Bilmiyorum ama
Sakinim...
Sakinim...
Gittikçe daha sakin...
Daha az agresif...
Agresifliğimin derecesi düşüyor..
Daha agresif bu kadın kabullenemezken
Şimdi sakinim ...
Kabul artık herşey ...
Doğasına bıraktım
Dengesini bulur
Diyebiliyorum...
Sakinim...
Sakin kalanların haklı çıktığı bu dünyada
Ben de onlardanım artık sakinim
O Benim işte

11 Kasım 2016 Cuma

Ayakları

Ayaklarını sevdim öptüm en çok...
Bir bebeği yüzünden öpemezsiniz ....
Çok narindir...
Ama ayakları ..
Bir şey olmaz onlara ...
İlk önce Ayaklarını ölçtüm avucumla...
Öyle mezurayla değil...
Santimetresine ihtiyacım yok
Avucumun içi kadar olduğunu bilsem
Yeter...
Avucumun içi  kadar...
Benim rahmimde canlanan şey...
Hayatı yeniden sorgulattı bana...
Anın değerini...
Öyle öksürse içi acıyan annelerden değilim..
Olamıyorum...
Öksürük doğaldır..diyorum.
Ama ayakları
Hergün ölçüyorum...
Benden canlanan bu şey ne  kadar ve nasıl büyüyor diye...
Ayakları.....
O kadar değerli ki ...
Doğduğu ilk an ayak izini alıyorlar
Doğum belgesine...
Ah o ayakları.



10 Kasım 2016 Perşembe

Terlik

Pufuduk, minnoş, yumuşacık terliklerim evimizde gibi....
Giyince içine saklanmış gibi hissediyorum kendimi...
İçimi ısıtıyor bu soğuk kış günlerinde...
Ayacıklarımı ısıtıyor...
Korumak lazım ya ayakları malum...:)
Yüzümü güldürüyor terliklerim benim...
Ben üşümeyi hiç sevmem ....
Sinirli  ,huzursuz olurum üşüyünce
Sadece fiziken değil , hissiyaten de ısıtıyor ...
Yumuşacık terliklerim benim...

9 Kasım 2016 Çarşamba

Kutu

Küçük küçük kutularım var benim...
Evim var ...
İçlerini sevdiklerimle doldurdum bu kutuların
Kalbim tüm sevdiklerine açık ve içten olan herkese...
Küçük küçük kutular...
Hayatta hiçbir zaman büyük de gözüm olmadı...
Hep bi küçük istedim...
Kutuları da küçük küçük inşa ettim...
Boyutları hep belliydi baştan ...
Boyut konusunda hiç sıkıntı çekmedim de
İçlerine bol huzur doldurmak istedim ...
O hep yarım kaldı....
Yanağımdaki gülücük  gibi.....

8 Kasım 2016 Salı

Telefon

Telefondan cevap alamıyorum...
Yanıtsız ...
Cevapsız çok aramam var ...
Ama durduramıyorum kendimi...
Aramaya devam devam taaa ki bir 'efendim' sesi duyana kadar ..
Yanıt yok...
Benim telefonum çalıyor şimdi..
Telefona cevap vermiyorum...
Bugün telefonu açmama günüm ...
Açmıyorum , dünya yansa umrumda değil...
Beni bana bırakma günü istiyorum evren den...
Nasıl olsa bana cevap vermeyen çoktu...
Biraz da ben cevap vermem olur biter...
Telefon ..
Sesi hep kötü haberi anımsatıyor...
Açmıyorum ...
Telefon çalıyor...
Şimdi 'alo' diyorum...
Belki gerçekten beni arıyorlardır...
Sesini duyduğuma çok sevindim yine ara..

7 Kasım 2016 Pazartesi

bilet

Bir bilet aldım gidiyorum ,çok uzağa değil.
Hiç çok uzaklara gitmedim ...
Ardımda bir adam  'ain't no sunshine ' dinliyor olsun...
Ben tüm bohemliğimle bavulumla kapıdan çıkıyorum...
Öylesine birşeyden kavga etmişiz ...
Yani edebiyata farklı açılardan bakarken O'nu çok sığ bulmuşum falan..
Almışım biletimi gidiyorum...
Ve biliyorum ki pişman olacak ...
Ve biliyorum ki barışacağız ama gidiyorum işte öyle...
Sanki filmin bu karesinde gitmem lazım ...
Sonra dönmüyorum....
Dönmeyi çoook istiyorum...
Kopan zincir yerine gelmiyor....
Ve filme yeni bir adam ve yeni bir kadın giriyor ..
AA pardon film bitiyor .
Ve yeni bir film başlıyor ...
Ben bu filmde bilet gişesinde memurum....

5 Kasım 2016 Cumartesi

Susmak

Susmak ..
Sustum....
İçim sustu ,dışım kustu
Dışım sustu, içim kustu....
İkisi aynı anda çok sustular ama beraber hiç konuşmadılar.
Beraber kustular...
Beraber kızdılar ama için için
Beraber çok bağırdılar....
Sustum
Öyle sustum ki ;
Bir daha hiç anlatamadım olanları...
Öyle öylece sustum ....
Konuşamadım , sustum
Sonra bir de baktım ki, nasıl konuşulur unutmuşum...
Nasıl konuşulur , nasıl anlatılır o kuyunun içinde olanlar....
Baktım kuyunun dibine sustum ...
Çıktım günışığına dışım avaz avaz bağırdı ...
Çok kızdı dışım sustuklarıma ....
Çok kızdı dışım
Çok acıdı içim çok ....
Sonra kafamı kaldırdım
Gökyüzünü gördüm...
Güneşi gördüm ....
Gün doğdu üstüme ..Sustum