Kanatlarım kırıldı .Hangi dala nasıl takıldı bilmiyorum. Onlar varken mi daha özgürdüm , yoksa şimdi mi daha özgürüm. Buna henüz karar veremedim.
Kanatlarım kırıldı . Artık uçamıyorum. Sanırım yürümeliyim.
Kanatlarım kırıldı . Ve güçsüzüm.Kırgınım.
Kanatlarım kırıldı. Kuş misali değil de insan misali nasıl özgür olunur, onu bulmam lazım....
Kanalarım kırıldı.Ben kırdım onları.O kadar dar ve dik sapalara saptım ki; ben kırdım.
Kanatlarım kırıldı. Katil benim ! İtiraf ediyorum. Ben kırdım onları....
Kanatlarım kırıldı. Canım çok sıkkın . Onların ağırlığıyla yürümeye o kadar alışmışım ki ....
Kanatlarım kırıldı. Yokluklarına alışmayı öğreniyorum.
Kırıldı benim kanatlarım. Yoklar artık.
Kırıldı benim kanatlarım .Yarası iyileşiyor.
Kırıldılar , kanatlarım, benim kanatlarımdı onlar ; artık yoklar
Kırıldılar, gittiler ben yolladım onları ...
Kanatlarımı yolladım şimdi geçirdim ,el sallıyorum arkalarından..
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilYokluklarina alışmamalı insan çok geç olmadan yeniden uçmayi denemeli tek yapmak gereken öze dönmek nasıl hür aslında
YanıtlaSil"Kuş misali değil de insan misali nasıl özgür olunur, onu bulmam lazım..." Yollarda kendimizi bularak ilerliyoruz... Ne mutlu bize...
YanıtlaSilİnsan ruhunda uçmak istedikten sonra kanada ihtiyacı mı kalır. İnsan koşmak istedikten sonra şart mıdır ayak? İnsan istedikten sonra içindeki keşfe çıkmayı içinde bulduklarını gökyüzü yapınca altında dinlenir belki bir bulutun kanadı olmadan da iyiliğini dağıtarak. Ve insan nasıl doğduysa bir parça öyle kalır kanatlarını kırmasına rağmen
YanıtlaSilİnsan ruhunda uçmak istedikten sonra kanada ihtiyacı mı kalır. İnsan koşmak istedikten sonra şart mıdır ayak? İnsan istedikten sonra içindeki keşfe çıkmayı içinde bulduklarını gökyüzü yapınca altında dinlenir belki bir bulutun kanadı olmadan da iyiliğini dağıtarak. Ve insan nasıl doğduysa bir parça öyle kalır kanatlarını kırmasına rağmen
YanıtlaSil